Elmasın Tarihi Yolculuğu
Pırlantanın Tarihçesi
Elmas dünyanın en değerli taşıdır. Milyonlarca yıl toprak altında kalan ve kristalleşen bu taş bugün yüzük, kolye, küpe ve bilezik yapımında, yani mücevher sanayiinde kullanılan pırlantadır. Pırlanta elmasın kesilmesi ile elde edilen bir taştır ve çok kıymetlidir.
Aşk ve Sevginin Taşı; Pırlanta
İlk defa M.Ö. 500’lü yıllarda Hindistan’da bulunan elmas, bölge halkı tarafından kutsal olarak kabul edildi. Parlaklığı nedeniyle taşa “Tanrının gözyaşı” adı verildi. Pırlantanın serüveni Avrupa’ya Büyük İskender tarafından getirilmesi ile değişti. Elmas artık hem kutsal hem de şifa kaynağı olarak görülmeye başlandı. 1074 yılında Macar kraliçesinin tacını süsleyen elmasın ilk sivri uçlu kesimi Venedik’te yapıldı. Artık elmas kesim tekniği sayesinde daha parlak ve göz alıcı idi. Pırlantanın daha parlak hale gelmesi bu taşın mücevher sanayiinden kullanılmasına neden oldu. Yüzüklerde elmas kullanımı ise 15.yy’da gerçekleşti. Avusturya arşidükü, nişanlısına, üzerinde Mary’nin isminin baş harfi olan bir yüzük hediye ederek nişanlandı. Ve pırlanta o günden sonra aşkın, sevginin, sadakatin simgesi haline geldi. Zamanla pırlanta çok farklı kesim teknikleri ile daha değerli hale getirildi. Elmasın elmasa sürtülürek kesilmesi nedeniyle oldukça zahmetli bir iş olan elmas kesimi, yeni tekniklerle beraber taşın daha göz alıcı bir görünüme kavuşmasına katkı sağladı. Günümüzde de bu değerinden bir şey kaybetmeyen pırlantanın değeri kırat adı verilen ölçü ile belirlenir.